Fikret Madaralı ve Yalova

Fikret Madaralı ve Yalova

5 Aralık 2019 Perşembe 12:59:58

Yalova’da  bir çok isimsiz kahramanlar vardır.  Bu isimsiz kahramanların arasında bir de Eğitimci-Yazar Köy Enstitüsü kurucularından Fikret Madaralı vardır. Geçmiş yıllarda, Yalova denilince Kaymakamdan sonra  belleklere kazınan isimlerden birisi de Madaralı Vakfı ve o’nun kurucusu Fikret Madaralı’dır.  Ancak, gelin görün ki; Yalova’nın yakın tarihindeki Karamürsel Caddesinin dahi nerede olduğunu bile bilmeyenler, hatta Yalova’da ikamet etmeyenler, Yalova’nın tarihini anlatmaya ve bunu pazarlamaya kalkışıyorlar. Tarihi, paraya endeksleyen ve tarihi bir meta olarak görenler, elbet bir gün onlarda tarih olacaklardır. Her ne kadar, yazılmasa da, anlatılmasa da Yalova’nın gerçek kahramanları, halkın gönlünde yaşamaya devam edeceklerdir.

İşte Bunlardan Birisi de Fikret Madaralı’dır…

Ne mutlu bana ki, Hem Atatürk’ün Çoban Mustafa’sıyla hem de Fikret Madaralı gibi değerlerle Yalova’da tanıştım, sohbet ettim ve onlara ellerimle kahve yapıp, nasihatler aldım.  Çoban Mustafa (Mustafa Demir)  ile Fikret Madaralı arasında birçok ortak yön vardır..Her ikisi de Atatürk'ü tanımış ve aynı zamanda her ikisi de Bulgaristan 'dan çocuk yaşlarda Türkiye'ye gelmişlerdi. Fikret Madaralı 1908'de Bulgaristan’ın Şumnu'ya bağlı Madara Köyünde, Çoban Mustafa ise 1918 Yılında Bulgaristan’ın Varna kentinde dünyaya gelmiştir. 1970’li yılların başında her ikisini de aynı anda tanıdım. Şimdiki Yağcı İş hanının bulunduğu yerde o yıllarda Ak Partili siyasetçi Figen Abbasioğlu’nun babası Pastacı Mustafa’nın işlettiği Saray Pastanesinde hem okuyup hem de çırak olarak çalıştığım dönemlerdi.  Çoban Mustafa ve Fikret Madaralı günün belirli zamanlarında buraya gelir sohbet ederlerdi. Her ikisinden de Atatürk’ü dinler, nasihatler alır ve sabahları ellerimle yaptığım kahveleri içerlerdi.

Fikret Madaralı’yı  26 Yıl Önce Aralık Ayında Kaybettik…

Bu seferki köşe yazımda işte Yalova’nın değerli bir Çınarı olan Fikret Madaralı'yı ölümünün 26. yılında kaleme almak istiyorum. Biliyorum, şimdi bir çok okur, daha önceki  yazılarımda dile getirdiğim Meliha Manço’dan sonra “ Kim bu Madaralı? diye düşünecekler, Fikret Madaralı’yı da tanımayacaklar. Çünkü, Yalova’nın değerlerinin unutulmaya, yozlaşmaya yüz tuttuğu yakın tarihimizde, bunlar unutulacak ki, sahte kahramanlar öne çıksın. Fikret Madaralı 1908'de Bulgaristan’ın Şumnu'ya bağlı Madara Köyünde dünyaya geldikten sonra, Genc Cumhuriyetin bir öğretmeni olarak Köy Enstitülerinin kurulması ve yaşatılması için yoğun uğraşlar verdi. 85 yaşındayken, 2 Aralık 1993 yılında Yalova’da yaşamını yitirirken hayatının son  40 yılını da Yalova’da yaptığı önemli çalışmalarla geçirdi.

Fikret Madaralı Kimdir ve Ne Yapmıştır ?

Fikret Madaralı.1930 yılında, Samsun’un Çukurbük köyünde 7 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra, tercihini Köy Enstitülerinden yana kullandı. 1937 yılında Edirne Karaağaç’ ta bir eğitmen kursunun açılmasını sağladı. 14 Ekim 1938’ de aynı binada bu kez “Köy Öğretmen Okulu” kuruldu. Buranın genç öğretmeni Fikret Madaralı’ydı. Askerliklerini çavuş ve onbaşı olarak yapmış gençler, 9 aylık bir hazırlama döneminden sonra köylere yollandılar. İşte bu gençlerin başında Fikret Madaralı vardı. Madaralı o günleri şöyle anlatıyordu:  “Tümü Trakya’ nın köylerinden gelmiş 83 yanık yüzlü, ürkek bakışlı çocuklar. Yoksullukları anlatılacak gibi değil; Sofralarında ak ekmeği, eti ilk kez burada görüyorlar. Öğlene kadar kültür derslerinde, öğleden sonra işlik çalışmalarındalar. Köy çocuklarını eğitmek için, yine kendi içlerinden bir nesil yetişiyordu. Çalışmalarının henüz başında Atatürk’ün ölümüyle sarsıldık. Günle rce yaşlı gözlerle giriyoruz sınıflara…”

Fikret Madaralı ve Köy Enstitüleri…

Fikret Madaralı  Köy Enstitülerinde, 1946 yılına kadar görev yapmaya devam etti. 1946’da kurulan Recep Peker kabinesi ile Millî Eğitim Bakanlığında Hasan Ali Yücel görevden alındı.  Bu değişikliğin ardından Köy Enstitüleri kurucusu İsmail Hakkı Tonguç’da görevinden alındı. Daha sonraki süreç de Fikret Madaralı’da görevinden alınarak hakkında soruşturmalar açıldı.1949’da çıkartılan 5541 sayılı yasa ile enstitülerin kavramı değiştirildi ve sonrasında ise tamamen kapatıldı.

Madaralı Yalova’yı Tercih Etti…

Fikret  Madaralı, 1950’Yılında Yalova’da Atatürk’ün kentinde yaşamayı tercih etti. Düşüncelerinden ötürü izlediler. Sonra meslekten ayırdılar. Darbeler döneminde gözaltına alındı. Yalova’nın İlk traktörünü de kazandığı parayla satın alıp Yalova’nın köylülerin hizmetine sundu.. Halkına sağlam bağlarla bağlıydı. Fikret Madaralı toprakla meşgul olup, Yalova’nın yoksul köylülerine fide dağıtırken, bir yandan da edebiyatla ilgili çalışmalarını sürdürüyordu. Kitaplar yazmaya, seminerler vermeye başladı. Eşi Fethiye Madaralı’da Yalova'nın köylerinde biçki dikiş kursları açtı. Çocukları olmayan Madaralı çifti, çocuk sevgisini Yalova’da kurdukları “Yalova Madaralı Vakfı” aracılığıyla Yalova’daki yoksul köylü çocuklarına burs vermeye başladılar. Yüzlerce köylü çocuğu bu burslarla yetişti. Mesleğini, yurdunu çok seviyordu. Kendisini yakından tanıyanlar da bu özelliklerini bilir, Yalova’nın bir çok köyünde tanınırdı. Yalova’da kendini toprağa adadı. Yalova’da kitaplar yazmaya başladı. Türk Köyleri, Top Patladı Oruç Bozuldu, Tonguç Işığı, Ceviz Diken 150 Yıl Yaşar gibi eserlere imza attı.

Fikret Madaralı ve Yalova …

Fikret Madaralı,son nefesini verinceye kadar,  el çantasında sürekli cevizle gezerdi. Yeni tanıdıklarına çıkarır bir ceviz verir “Bunu müsait bir yere dikiniz. 8-10 yıl sonra size çok şeyler verecek' diyerek, cevizin ağacının, yaprağının, kabuğunun faydalarını sayar 'Sadece kargaların diktiği cevizlere kalmayalım. Bu zahmetsiz nimetten b ol-bol istifade edelim' diyerek mini konferansını sürdürürdü. Yalova’da o yıllarda toplu taşımacılık belediye otobüsleriyle gerçekleştiğinden Madaralı, otobüslere binerek Yalovalı yolculara ceviz konusunda konuşmalar yaparak ceviz dağıtır ve bu cevizin dikilmesini isteyerek Ceviz’in faydasını anlatırdı. Madaralı, haftanın 3-4 günü sabah erken kalkar Yalova İskelesinden Kalkan Sirkeci Vapuruna binerek yolculara ve ürünlerini İstanbul pazarlarına g��türen Yalovalı köylülere ceviz dikmenin faydalarını tek tek sıralardı. Madaralı bu yöntemini daha sonra İstanbul’daki belediye otobüslerinde ve diğer kentlerdeki toplu taşımacılık yapan araçlarda gerçekleştirdi.

Fikret Madaralı ve Ceviz Dikme Kampanyaları..

1980’li yılların sonunda Gazeteciliğe başladığım yıllarda işyerime gelen ve bu çalışmasından söz ederek  haber yapmamı isteyen Fikret Madaralı, ceviz dikmenin faydalarını ve neden böylesi bir çalışma başlattığını bana şöyle aktarıyordu. “ Kamuoyunda.’Ceviz diken ölür!’ diye bir söz dolaşır.Bu sözün yanlışlığını kanıtlamak için uğraşıyorum. Köylüler,.ölürüm diye ceviz dikmekten kaçınıyorlar. Bende onlara bakın ben yıllardan beri ceviz dikiyorum. Ölmedim.Ceviz soframıza katıktır, mobilyamıza kütüktür. Ceviz, yaşlılara, gençlere, özellikle çocuklara ilaçtan öte yararlı bir besindir. Cevizin kütüğü dışa satılır, içi döviz getirir” diyordu.

Türkiye’nin En Seçkin Edebiyat Ödülü Yalova Madaralı Vakfından…

Fikret Madaralı’nın Yalova’da kurduğu “Madaralı Vakfı” sonraki yıllarda Edebiyatçılara ödül vermeye başladı. İlk Madaralı Roman Ödülü de 1974 yılında Yaşar Kemal’in yazdığı  Demirciler Çarşısı Cinayeti adlı romanına verildi. İlk kez romancılara ödül verilmesi Yalova Madaralı Vakfının tanınmasına da neden olmuştu. Bir sonraki yıl, Madaralı Roman Ödülünün kime verileceği aylar öncesinden tartışılmaya başlanmış ve yazarlar bu ödülü alabilmek için de büyük bir uğraş vermeye başlamışlardı.  Madaralı Roman Ödülü, her yıl, bir önceki yıl basılmış romanlardan birine verilirdi.; Köy Enstitüleri'nin kuruluş yıldönümü olan 17 Nisan'da ödül sahibi de açıklanırdı. Madaralı Roman Ödülü alanlar ise şöyleydi.

Madaralı Rıoman Ödülünü Kazanan Yazarlar…

1974-Yaşar Kemal, Demirciler Çarşısı Cinayeti: 1975-Abbas Sayar, Can Şenliği: 1976-Talip Apaydın, Tütün Yorgunu.1977-Ömer Polat, Dilan.1978-Aziz Nesin, Yaşar Ne Yaşar, Ne Yaşamaz..1979-Aysel Özakın, Alnında Mavi Kuşlar. 1980-Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi.1981-Oktay Rıfat, Danaburnu.1982-Rıfat Ilgaz, Yıldız Karayel.1983-Sulhi Dölek, Kiracı.1984-Orhan Pamuk, Sessiz Ev. 1985-Mehmet Eroğlu,Issızlığın Ortasında.1986-Ayla Kutlu, Bir Göçmen Kuştu O..1987- Ödüle Değer Eser Bulunamadı.1988-Öner Yağcı, Turnalar.1989-Şemsettin Ünlü, Toprak Kurşun Geçirmez.

Fikret Madaralı’nın Son Yılları…

Fikret Madaralı ile,1980’li yılardan son nefesini verdiği 1993 yılına kadar sık sık görüşür, kimi zaman el yazısına yazdığı yazıları daktiloya çekmem için bana getirirdi. Bir gün kardeşi Arif Madaralı’nın öldüğünü ve bunun kamuoyuna duyurulmasını istediğinde kendisi çaresiz, yılgın ve son derece üzüntülü ve hastaydı.  "Yalnız kaldım Faruk, bende ölürsem Vakıf sahipsiz kalacak. Gel, bu Vakfa sen sahip çık, sana devredeyim”  dedi. Çok şaşırdım ve böylesi bir sorumluluk almaya hazır olmadığımı kendisine ilettim 1990 yılında,Madaralı Vakfı ödül veremedi. Sonrası ise hiç olmadı….

Fikret Madaralı’yı Tarih Yazmaya Devam Edecek..

İşte, Yalova’nın bir dönemine damgasını vurmuş olan Fikret Madaralı’nın yaşam kesitinden sizlere kısa bilgiler aktardım. Elbet, yaptıkları sadece bunlar değildir. Ancak şu var ki, Fikret Madaralı, Yalova’da unutulmuş olsa da gerçek tarihçiler, ‘o’nu yazmaya ve anmaya devam edecektir. Diğer bir gerçek ise Fikret Madaralı’nın Yalova’ya bir çok siyasetçiden daha fazla katkı sunduğudur. Bir çok siyasetçi bir gün unutulup gidecek, ama Fikret Madaralı yaptıklarıyla asla unutulmayacaktır. 

 

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!