Başkan Gürel'in Yalnızlığı....
Başkan Gürel’in en büyük dezavantajı, Yalova’yı tanımayan, Yalova'ya, CHP’ye aidiyet bağı bulunmayan bir ekiple çalışması. Bu ekip ne partiye ne de kurumsal bir yapıya hesap veriyor. Bu da “boş vermişlik” anlayışını pekiştiriyor. Çünkü, çevresindeki ekibinin hesap verebileceği kurumsal bir yapı yok. Hesap soran kurumsal bir yapı da yok. Hal böyle olunca boş vermişlik sürüp gidiyor....
Atatürk'ün doğaya olan sevgisinin simgesi olan Yalova’daki Yürüyen Köşk, uzun süredir bakımsızlık ve ilgisizlik nedeniyle tehlike altında.2023 yılında yaşanan fırtına sonrasında büyük hasar gören iskelesi hâlâ onarılmadı. Yapının iç restorasyon süreci ise, iki yıldır Anıtlar Kurulu’ndan çıkacak onayı bekliyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayan bu tarihi yapının son hali, ziyaretçilerin tepkisini çekiyor.
Yürüyen Köşk’ü ziyaret edenler, gördükleri manzara karşısında üzüntülerini dile getiriyor. İskele önüne yerleştirilen tabelada sadece “İskeleye Çıkmak Tehlikeli ve Yasaktır” yazıyor. Oysa orada aynı zamanda , “ Köşk Onarımı İçin Anıtlar Kurulundan Onay Beklenmektedir” şeklinde bir bilgilendirme olsa, ziyaretçiler durumu anlayacak. Ancak, büyük konserleri organize edebilen yönetim, basit bir tabelayı yaptırmayı dahi ihmal ediyor.
Belki de küçük işlerin maliyeti az olduğu için önem verilmiyor, Ancak, bu durumun faturası da CHP’'ye ve CHP'li Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel’e çıkartılıyor. Oysa orada bilgilendirici bir tabela olsa, ziyaretçiler bu durumu kavrayacak. Ancak, öyle bir yerel yönetim var ki, büyük konserler organize edebiliyor ama bir tabela yaptıramıyor. Acaba tabelanın maliyeti çok düşük olduğundan mı önem verilmiyor….
Tabela Yaptıramayan Yönetim...
Bir diğer örnek de Atatürk ile Çoban Mustafa heykelinin yanında yer alan bilgilendirme tabelası: 2014 yılında hayırsever merhume Macide Alp tarafından yaptırılan Atatürk ve Çoban Mustafa (Demir) Heykeli’nin hemen yanında, Atatürk ile Çoban Mustafa’nın fotoğrafı ve öyküsünün yer aldığı bir tabela bulunuyordu. Ancak, bu tabela yaklaşık iki yıldır kayıp. En acısı da; bunun kayıp olduğunu bilen bir yerel yönetici olmadığı gibi, yerine yenisini yapıp koyabilecek biri de bugüne kadar çıkmadı.
Geçen Ağustos ayında karşılaştığım Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel’e, panonun 2 yıldır yerinde olmadığını anlattığımda şaşırdı ve ilk kez benden öğrendi. Başkan Gürel'e "Önümüzde, 19 Ağustos, Atatürk'ün Yalova'ya gelişinin yıldönümü o güne kadar yaplırsa iyi olur" dedim Gürel, yanındaki Özel Kalem Müdürü’ne hemen talimat verdi: “O tabela bulunsun yoksa yeniden yapılsın” dedi. Ben de 19 Ağustos'a yetişir diye düşündüm. Ancak tabela yapılmadı. Bu kez yazı yazdım 30 Ağustos Zafer Bayramına yetişir diye düşündüm. Ancak tabela yine yapılmadı.
Ekim ayında Başkan Mehmet Gürel’le tekrar karşılaştığımda "Başkan o tabela halen yapılmadı. Çoban Mustafa ve Atatürk Yalova’nın bir değeridir” dedim. yanında bulunan Özel Kalem Müdürüne birkez daha talimat verdi. Benden tabelanın fotoğrafını istediler. Gönderdim. Başkan Gürel, bir kez daha benim yanımda talimat verdi. “ O tabela hemen yapılsın”dedi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramına yetişir dedim. O pano yine halen yapılamadı.
Aşağıdaki Fotoğraf, bu yazı kaleme alınmadan 1 Kasım 2025 sabahı çekildi. Ve o tabela halen yapılmadı. O tabela'yı basit bir tabela olarak görenler bunu önemsemiyorlar. Oysa, o tabela yada pano Atatürk ve Çoban Mustafa heykeliyle bir bütündür. Burada anlatılmak istenen Atatürk'ün bir çocuğa verdiği önem ve bir çobanın elinden tutulması halinde nasıl bir devlet adamı olacağını anlatmaktadır. Şimdi; önümüzde 10 Kasım var. Muhtemelen yine yapılmayacak. Çünkü büyük adamlar büyük işlerle uğraşır. Küçük tabelalarla uğraşmazlar. (Ayrıntılar İçin Tıklayın)

Başkan Gürel'in Yalnızlığı....
Başkan Gürel’in en büyük dezavantajı, Yalova’yı ve Yalovalıları tanımayan, Yalova'ya, CHP’ye aidiyet bağı bulunmayan bir ekiple çalışması. Bu ekip ne partiye ne de kurumsal bir yapıya hesap veriyor. Bu da “boş vermişlik” anlayışını pekiştiriyor. Çünkü, çevresindeki ekibinin hesap verebileceği kurumsal bir yapı yok.Hesap soran kurumsal bir yapı da yok. Hal böyle olunca boş vermişlik sürüp gidiyor....
Atatürk'ün Yürüyen Köşk'ü Üzerine...
Belediye Başkanı Mehmet Gürel, Yürüyen Köşk’ün iskelesiyle ilgili proje ve ihale sürecinin tamamlandığını, ancak Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan onay beklediklerini belirtiyor: “Bana da sık sık soruyorlar, neden yapılmadı diye. Proje hazır, ihale tamamlandı. Türkiye’de bu tür restorasyon işlerini yapan tescilli firmalarla çalışıyoruz. Sadece kuruldan çıkacak onayı bekliyoruz.” diyor.
Peki, onayı beklerken bilgilendirici bir tabelayı Atatürk'ün Yürüyen Köşk'üne koymak kimsenin aklına gelmiyor mu? Aşağıdaki videoyu geçtiğimiz hafta çektim. Burayı ziyaret edenler kendi aralarında CHP'li belediyeyi suçlayarak şöyle konuşuyorlardı. " Yazık, Köşk Çürüyor. Sözde CHP'li Belediye Atatürk'ün eserine sahip çıkamıyor"
Elbet, burada Anıtlar Kurulundan izin almadan çivi dahi çakılamaz. Ama bunu kamuoyuna anlatma konusunda beceriksiz ve yetersiz bir ekip olunca durum böyle oluyor. Yalova’nın simgesi haline gelen Yürüyen Köşk, geçtiğimiz yıllarda fırtınayla çöken iskelesinin onarılmasını bekliyor. 1929 yılında 28 günde yapılan bu eşsiz yapı, 28 aydır onarım için onay bekliyor. 1930 yılında raylarla 2 günde 4 metre 80 cm yürütülen Yürüyen Köşk, 2025 Türkiye'sinde aylardır onarım için onay bekliyor...
Yalova’nın kalbinde, Atatürk’ün doğaya duyduğu sevgiyle simgeleşen Yürüyen Köşk’ün yeniden hak ettiği değeri görmesi dileğiyle, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 87. yılında özlemle anıyoruz...



0 Yorum