1921 YILI YALOVA KOCADERE KÖYÜ KATLİAMI
Bu fotoğrafta 29 Nisan 1921 tarihinde Kocadere Köyünde 830 kişinin yunanlılar tarafından katledilmesinden sonra yaralıların ve şehitlerin askerler tarafından taşınmasını göstermektedir.
Kocadere katliamını Araştırmacı Yazar, emekli Yarbay Ahmet Akyol şöyle yazıyor.
24 Nisan 1921 Pazar günü, Engere Rum Köyü Muhtarı Ligori, Kocadere-i Bâlâ (günümüzde Şenköy)’ya gelerek, emniyetleri için Kocadereliler’in kendi köylerine gelmelerini önerdi.Eğer bir miktar da para verilirse, Engere Rum Köyü’ne giden Müslüman Türkler’in gelecekleri güvence altına alınacaktı.
Köylüler, Muhtar Ligori’ye inanarak Engere’ye gittiler.Ertesi gününden itibaren de, Kocadere-i Bâlâ (Şenköy) ve Kocadere-i Zîr (Kocadere) köylerinde katliamlar başladı.
Rum çeteler, köyleri basarak soygun, gasp ve tecavüzlerde bulundular.Bu çeteler, Kocadere-i Bâlâ ve Kocadere-i Zîr köyleri halkını Yalova’ya göndereceklerini söyleyerek, iki guruba ayırdılar.Bir kısmını 6 yelkenliye bindirdiler. Kıyıdan biraz açıldıktan sonra da, ateş ederek ve bomba atarak bu yelkenlileri batırdılar ve böylece içindekileri öldürdüler.
Rum çeteler, 1921 yılı Paskalyasından üç gün önce, 29 Nisan 1921 günü, geri kalan köylüleri de, Kocadere-i Zîr köyünde Bekir Çavuş’un evine doldurdular. Evi gaza bulayarak yaktılar. Kapı ve pencerelerden kaçmak isteyenleri de ateş ederek katlettiler. Olayın canlı tanıkları, yıllar sonra olayı anlatırken, 830 civarında Müslüman Türk’ün bu evde yakıldığını söylemelerine rağmen, Dahiliye Nezareti’nin tanık ifadelerinden yola çıkarak hazırladığı ve 25 Eylül 1921 tarihinde Hariciye Nezareti’ne gönderdiği raporda, bu miktar 500 kişi olarak belirlenmiş.
Yine bu raporda, 500 Müslüman’ı Kocadere’de Bekir Çavuş’un evine toplayarak yakan Rum çete liderleri Vasil ve Yani(diğer adı Mitro)’nin adamlarıyla birlikte 21 Eylül 1921’de yakalanarak İngiliz asayiş kuvvetlerine teslim edildiği, yazılı. Yunanlılar’ın amacı: kadın, çocuk, yaşlı- genç ayırmadan Türk’ü yok etmekti.Ama, sonunda kendileri denize döküldüler."
1921 yılının Nisan ayı, Yalova’da Türkler’in soykırımına uğradığı bir aydır. Özellikle bu durumu tüm dünyaya duyurmak zorundayız. Yalova bölgesindeki Rum ve Ermeni komitacıların Yunan ordusunun desteğinde yaptıkları barbarlıklar o kadar tüyler ürperticiydi ki, İngiliz Milletvekili Aubrey Herbert, Avam Kamarası’nda, 16 Haziran 1921 günü, şu soruyu Başbakan’a sordu:
“General Leonardopulos’un komutasındaki Yunan birlikleri, Marmara Denizi sahilinde bulunan Yalova bölgesinde 7 000 savunmasız Türk kadın ve çocukların 5 500’ünü öldürmüştür. Bu olay, İstanbul’dan bir saat mesafede olmuştur. Majeste Kral Hükümeti bu olay hakkında bilgi sahibi midir?”
Chamberlain, Başbakan adına şu yanıtı verdi:“Rapor vermek için görevlendirilmiş bulunan Bağlaşık Güçleri Komisyonu’nun İngiliz yönetimine gönderdiği rapora göre, belirlenen bölgede ciddi olaylar vuku bulmuştur.”
Unutmayalım ki, tarih bir milletin hafızasıdır. Tarihlerini bilmeyen milletler, köksüz ağaca benzerler ; en ufak bir rüzgârda devrilirler. Tarihlerini çok iyi bilen, geçmişten ders alan milletler de, toprağa kök salmış ulu çınarlara benzerler. Hiçbir rüzgâr ve fırtına onları yıkamaz"
Benzer Haberler
1962 YILINDA YALOVA YALI CADDESİ
1921 YILI YALOVA KOCADERE KÖYÜ KATLİAMI
1989 YILINDA ÇİFTLİKKÖY SEMA SİTESİ
1935 YILI ÇINARCIK'DA 23 NİSAN KUTLAMASI
1965 YILI YALOVA'DA 23 NİSAN KUTLAMALARI
1961 YILI SUBAŞI'NDA 23 NİSAN KUTLANIRKEN
1979 YILINDA ARMUTLU İLÇESİ KAPAKLI KÖYÜ
1975 YILI YALOVA BADGODESBERG PLAJI